Burada mıyım?

“Burada mıyım?”, diye sordum kendi kendime. Karşımda çırılçıplak kalmış, öylece uzanıyordu. Tüm şehvetini buğulu gözlerin ardına saklamış bakıyordu tüm pişmanlığıyla. Tüm masumluğuyla karşımdaydı işte. Aylardır, yıllardır beklediğim de buydu. Hava gitgide ağırlaşıyor, nefes alınmaz hale geliyordu. Bir kaç saat önce geldiğim karanlık ve soğuğun hüküm sürüdüğü sokağa bakan cumbalı evlerin soba ile ısınmaya çalışan küçük odalı evlerin pencerelerinde asılı duran kalın perdeler sıkı sıkıya kapatılmıştı. Ne bir ışık, ne de sobanın küllenmeye başlamış ateşinin cılızlaşan sıcağı geceyi delemiyordu.

Okumaya devam et

Zeytin Kokulu Şiir

Zeytin kokulu pazar sabahları düşledim hep seninle.
Sana geldiğimde tüm günahlarımdan arınmıştım.
çocuk olmuştum
baştan aşağı papatyaydım.
Kucağına yatıp bulutlara gizlenmiş şekilleri arardım.
Kırlangıçlarımla,
Ebabillerimle
tanıştırdım seni
Tenini, havai fişeklerin süslediği geceliklere bezemiştim.
Bildiğim tüm İstanbul masallarını anlattım rüyalarına.
İçimdeki son çocuk bahçesinin salıncaklarında salladım seni.
Ateş böcekleri topladık kavanozlara
Kızkulesi şahitti en mahrem anlarımıza.
Çocukları sevdik,
Annesi…
Babası olduk.
Lalezar`ı aradık Süleymaniye`nin gölgesinde.
Yaz yağmurlarını örttük üzerimize.
Renklerini paylaştık gök kuşağının…
Yağmur dindi…
Renkler soldu…
Biz bittik…

 

Hep giderler

 

Orada mısın?

– Orada mısın? dedim, Güldü
– Buradayım elbette. dedi aşağılayıcı bir tavırla.
– Nerede olabilirim ki?
– Gerçekten de orada mısın?
– Evet! Dedi sertçe.

Sol arkasından gördüğüm kadarı ile yüzü gerilmiş ve sağ kaşını kaldırmıştı ve ben sağ kaşını kaldırmasından nefret ediyordum. Bir an utandım ve nedense aynı anda korkuyordum

– Sarıl bana, seni hissetmek istiyorum.
Okumaya devam et

Danset benimle

Sevgili Leonard Cohen’e sevgimiz saygımız sonsuz ancak bu parçayı “Civil Wars” çok daha güzel yorumlamış. Binlerce kez ardarda dinlenebilecek bir parça. Dans etmesini hiç bilmesem de bu şarkıyla gözlerimi kapatıp uçtuğumu hayal ederek dans ediyorum (ya da öyle sanıyorum)

Dance Me To The End Of Love
Dance me to your beauty with a burning violin
Dance me through the panic ’til i’m gathered safely in
Lift me like an olive branch and be my homeward dove
Dance me to the end of love
Dance me to the end of love

Oh let me see your beauty when the witnesses are gone
Let me feel you moving like they do in babylon
Show me slowly what i only know the limits of
Dance me to the end of love
Dance me to the end of love
Me to the wedding now, dance me on and on
Dance me very tenderly and dance me very long
We’re both of us beneath our love, we’re both of us above
Dance me to the end of love
Dance me to the end of love

Dance me to the children who are asking to be born
Dance me through the curtains that our kisses have outworn
Raise a tent of shelter now, though every thread is torn
Dance me to the end of love

Dance me to your beauty with a burning violin
Dance me through the panic till i’m gathered safely in
Touch me with your naked hand or touch me with your glove
Dance me to the end of love
Dance me to the end of love
Dance me to the end of love

DYAAKP kategorisine gönderildi

Let Me Kiss You

Bu aralar Morrissey’in bu şarkısına takıldım. Bu şarkı da artık DYAAKP listemde yer alıyor.

 

Sözleri :

Let Me Kiss You
There’s a place in the sun, for anyone who has the will to chase one
And i think i’ve found mine, yes, i do believe i have found mine, so

Close your eyes, and think of someone, you physically admire
And let me kiss you, let me kiss you

I’ve zig-zagged all over america, and i cannot find a safety haven
Say, would you let me cry, on your shoulder
I’ve heard that you’ll try anything twice

Close your eyes, and think of someone, you physically admire,
And let me kiss you, let me kiss you

But then you open your eyes, and you see someone, that you physically despise
But my heart is open, my heart is open to you.

 

DYAAKP kategorisine gönderildi

Hit and Miss

Mia seni seviyoruzÖyle ya da böyle hepimiz dizi izliyoruz. Aslına bakarsanız televizyonu açaz açmaz hemen hemen tüm ulusal kanallarda diziler yayınlanıyor dolayısıyla kaçmak neredeyse imkânsız gibi. İnternet sayesinde kaçırdığımız bölümleri de izlemek gibi bir lüksümüz de var. Yıllardır yayın hayatına gönüllülük esası ile devam eden altyazı sitelerinin de etkisiyle yerli dizilerin dışında henüz Türkiye’de gösterime girmeyen hatta belki de giremeyecek olan dizileri bile takip ediyoruz. Böyle rahatlıklara sahip olduğum için elbette seçici olma hakkımı sonuna kadar kullanıyorum. Binlerce dizi arasından muhtemelen dikkatinizden kaçmış ya da pek tavsiye eden olmayan bir dizi tavsiye edeceğim “Hit and Miss“. Dizide kiralık katil konusu işleniyor. Dexter gibi bir efsanemiz varken kiralık katil oldukça sıradan bir konu diye düşündün değil mi? Hayır pek sıradan değil. Çünkü kiralık katilimiz bir travesti.Nasıl ilginçleşti eğil mi? Hazır ilginçleşmeye başlamışken biraz daha süsleyelim o halde. Kiralık katil olan travestimizin henüz erkek olduğu dönemden bir de küçük oğlu olan Ryan ortaya çıkıyor. Sadece Ryan da değil şehrin dışında bir kasabada 3 çocuk daha. Kiralık katilken 4 çocuğa ebeveynlik yapmak zorunda kalıyor. Aslında dizide birilerini öldürmekten çok Mia’nın başta 4 çocuğa kendini ispat etmesi, çocukların kaldığı evin uyuz sahibi, kasabanın yakışıklı bir genci, sürekli öldürmesi için ona iş sağlayan babacan görünen bir patronu ile olan ilişkileri ve kendi gelgitleri oldukça dramatik olarak anlatılıyor. Bir çok ingiliz dizisi gibi 6 bölümde sezonu tamamladı. Şimdiden yeni sezonunu iple çekiyorum. Hit and Miss’in yapımcısı ise Shameless’ın da yapımcısı olan Paul Abbott. Mia rolünde ise 2010 yılında Altın Küre ödülünü alan Boys Don’t Cry’dan hatırlayacağınız Chloë Sevigny oynuyor. Hatırlayacağınız dediğime bakmayın ben hatırlamıyorum hatta bilmiyordum bir anda kendimi yorumcu ya da köşe yazarı gibi hissedip şımarasım geldi.

Söylememe gerek var mı bilmiyorum ama yine de uyarayım, eğer homofobik biriyseniz diziyi izlemenizi tavsiye etmiyorum.

Dizi den küçük bir alıntı

Dizinin trailerı

Ayrılık

Sevgili Osman Sayhan abimin 2004 yılından kalma hatırası. Bir kez daha teşekkürler Osi.
Ayrılığı seçtin mi her şeyi götüreceksin yanında… Geriye hiç bir şey kalmayacak… Söylenmemiş sözler kalmamalı bıraktığın yerde… Gittin mi adamakıllı gideceksin. Hiç bir özlem kalmamalı dönüşleri emziren…Büyük olmalı ayrılık… Uçsuz bucaksız, dursuz duraksız olmalı… Telefonun numaraları sesime düşmemeli, yolların yoluma değmemeli… Hiç bir anıya, hiç bir dizeye, hiç bir şarkıya yenilmemeli ayrılık… Şiirler okununca unutulmalı, hasret dokununca uyutulmalı… Rakının, şarabın diktasında titrerken yürek, gözyaşlarının debisi arttığında, gece inmişken ayak parmaklarına kadar, yahut gün doğarken, yatağının diğer yastığındaki boşluk tecavüz ederken gözlerine, ne bileyim tek başına yiyeceğin sofrana iki kişilik servis açtığında susacaksın, duracaksın… Gitmenin hakkını vereceksin…Ayrılık gurur duymalı seninle… Gidersen, sözün ayaklarına geçiyorsa, ayakların yakınımdan geçmeyecek… Ayrılığı seçtin mi büyük olacak ayrılık!

Osman Sayhan
Fotograf Tuğushan