İlk cemrenin düşmesiyle havalar yavaş yavaş ısınıyor ve endurocuların deyimi ile yağmurda kışta ortaya çıkmayan “tatlı su motorcuları” ya da “garaj motorcuları” piyasaya çıkmaya başlıyor. Bir kaç aydır motosiklet kullanmadıkları için özlenen adrenalini fazla fazla basmak istiyorlar damarlarına ki bunu yalnızca diğer motosiklet sürücülerinin anlayacağına eminim.
Dikkatinizi çekmek istiyorum dostlar her sene bu aylardan başlayıp Haziran bazen Temmuz ayına kadar ardarda ölüm haberleri alırız. Bazen çok iyi tanıdığımız, yol yaptığımız ya da hiç tanımasak bile sadece iki teker üzerinde olduğu için kaderdaşımız olarak gördüğümüz insanlar için üzülür bazen de eylemler yaparız. Bu kazaların iki büyük sebebi vardır; İnsanoğlunun yapısı gereği kullanmadığımız uzuvlarımız gibi algıları da körelir. Hani “paslanmışız” ya da “viraj yapmayı unutmuşum” dediğimiz durumdan bahsediyorum. Körelen algılarımızın dışında bir diğer sebep ise yol şartlarıdır. Güneş çıktı diye aldanmayın asfalt hala soğuk. Tüm kış üşüyen lastikler soğuk asfalta tutunamazlar. Daha dün Kerpe’ye giderken TEM’de gazlamaya çıkan 10-15 kişilik tayfa Hereke civarında olmayacak bir yerde durduğu için trafiği allak bullak etti. Sol şeritte giderken birden saçmalayan trafiğin içine etmemek için durmamayı tercih ettim. Hemen ardından Kandıra yolunda yüksek tempoyla kullanan bir grup ne viraj çizgisine ne de sonu görünmeyen viraja dikkat etmeden sırf tempolarını düşürmemek adına deli gibi sollamalar yaptılar. Lütfen dikkat edelim. Yaşadığımız sürece motosiklete binebiliriz bunu unutmayın.